10.02.2019

Aşk Nedir ? Gerçekten Aşık Olduğunu Nasıl Anlarsın ?


Gözlerimi kapattım. Şuan sokaktayım. Caddenin solunda kaldırım. Kaldırımın üzerinde ben ve benim üzerimde uçsuz bucaksız bir gökyüzü. Düşüncemin seyrini bir anlıkta olsa duraklattım. Durdum. Soğuyan kahvemden bir yudum daha aldım. Tükenmekte olan kalemimin ucunu biraz daha açtım. Sahi ben ne yazacaktım ?
Hatırladım; Aşk diyordum elbet.Hepimizin bildiğini sandığı ama sadece bir kaçımızın bildiği o
mel'un kelime...



Aşkın Kısır Döngüsü


Hayatta biz insanoğlunun varoluş sürecinden bu yana sahip olduğu bir rutin vardır. Her birimiz bu rutin içerisinde yaşamımızı devam ettiririz. Sabah uyanır günü bir rutine göre yaşarız ve gözümüz kapanana kadar bu böyle devam eder. Peki canlılar hayatlarını bir rutin çerçevesinde ilerletirken; madden tanımlanamayan ancak mana perdesi kaldırılarak görülebilen aşkın rutini ne olabilir ki ? Uzun süredir düşündüğüm bu sorunun cevabını izah etmeye çalışacağım. Öncelikle aşağıda göreceğiniz görsel yardımıyla başlıkları madde madde açıklayacağım.





#Birinci Evre


İçsel İstek ( Öngörülemeyen Duygu Durumu )



Aşk hakkında ki düşüncelerimin 27. gününde aklımı şu iki soru perişan etti.

1.Soru:


İnsanoğlu yüreğinde ansızın beliren bu duygu durumu değişikliğinin önüne geçebilir mi?



Bir gün; zamanın bir anında bir şahsiyete karşı öngörülemez bir istek duydunuz. Bir anda her şey değişti. Düşüncenizin olağan seyri bozuldu ve bir anda olağanın dışında düşünmeye başladınız. Peki neden ? Neden sorusuna kendi içinizde verdiğiniz cevabın samimiyetinden eminseniz emin olan benliğinize şu soruyu da sorun: Bu duygu durumu değişikliğini engelleyebilir miydiniz ? Ben bu sorunun cevabını biliyorum. Ve eminim cevabı vicdanınız da iyi biliyor.

2.Soru


Eğer onunla tanışmasaydınız başka biriyle tanışıp ona aşık olacaktınız. Peki ozaman aşk bunun neresinde ?



Bu soruyu mana alemine girmeden cevaplamak zor. Madden tanımlanamayan bu duyguyu ancak manen açıklayabiliriz. Benim bu soruya verilecek cevabım tek kelime:
TEVAFUK...

Bilmeyenler için kısaca tevafuk:


Tevafuk nedir? Aşk ile tevafuk ilişkisi nasıl tanımlanabilir ?


Tevafuk; birbirine uyma, uygun gelme olarak adlandırılmıştır. ( TDK) Bana göre ise en güzel kabullenişin adıdır tevafuk. Tesadüfi bakışa inat sığınılan en güzel limanın adıdır tevafuk. Tesadüf kelimesine bir başkaldırıştır tevafuk. Yaşanılan, karşılaşılan her durumun tesadüfen değilde tevafuken ( Yaratıcının bilgisi dahilinde ) olmasıdır.
Gelelim sormuzun cevabına. Hani demiştim ya 'Eğer onunla tanışmasaydın başka birisiyle tanışıp ona aşık olcaktınız. Peki aşk bunun neresinde ? Bu durum tamda aşkın tevafuk hali. '' O'nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. En'am 59. Ayet '' Mademki onunla tesadüfen değilde tevafuken karşılaştık, belkide aşkı kabullenmekten başka bir şey yapmamalıyız.


#İkinci Evre


Sahip Olma Arzusu


Çoğunuza göre tesadüf ama bana göre bir tevafuk sonucu aşık oldunuz diyelim. Aşık olduktan sonra insanoğlu 2. Aşamaya geçmek istiyor: O'NA sahip olmak.

Aşkı maddi bir oluşum olarak gören insanoğlu, kalbindeki bu duygu durumu değişikliği sonucu oluşan hissiyata sahip olmak istiyor. Mademki aşk bizi mutlu ediyor, peki bu sahip olma arzusu neden ? Son soru: İnsan birisini seviyor ve o kişi tarafından sevilmeyi bekliyorsa bu menfaat değilde nedir ? O kişi tarafından sevilmeyi ummak karşılık beklemek değil midir ?

#Üçüncü Evre


Sahip Olma Evresi


Öngörülemeyen bu duygu durumunun ardından aşık oldunuz. Ve içiniz içinizi kemiriyor ona sahip olabilmek için. Ve nihayetinde ona sahip oluyorsunuz ya da sahip olduğunuzu sanıyorsunuz. Sahi insanoğlu şu hayatta neye sahip olabildi ki ? Her neyse, peki hangisi daha güzel ? Ona sahip olma arzusu mu ? Yoksa ona sahip olmak mı ?

#Dördüncü Evre


Düş Kırıklığı Ve ya Mutluluk


İlk üç evrenin ardından nihayet artık onunlasın. Evlilik ile sonuçlanan bu evrenin ardından nihayet mutlu olmayı bekliyorsun. Onca acı, keder ve zahmetin ardından artık bir çatı altında birliktesin. Fark ettiğin ya da fark edebileceğin gibi bu birlikte yaşama duygusu farklı bir duygu durumu. Ve bir de seni bekleyen koca bir hayat mücadelesi var. Artık bir değil iki kişisin. Belkide yakında üç kişi olacaksın. Peki onca şeyin ardından ya mutlu olamazsan ? Umarım olursun. Eğer mutlu olamazsan bir sonraki adımda anlatacağım '' Sıfırıncı Evre '' ile baş başasın. 

#Sıfırıncı Evre

Bu evreye halk arasında söylendiği gibi doğru kişiyi bekleme evreside denilebilir. Peki doğru kişinin gerçekten doğru kişi olduğunu nasıl anlayacağız ? Sorular yeni soruları, sonuçlar yeni sonuçları doğuruyor. Belkide aşk hakkında düşünmemek sadece yaşamak gerek. Kim bilir...


Aşk Ne Değildir ?


Aşkın ne olduğunu bilmeyen biz insanoğlu aşkın ne olmadığını da bilmiyor. Peki ne olmadığını bilmediğin bir aşkın ne olduğunu nasıl anlayacaksın ki ?

* Denedik olmadı diyeceksen demeyeceksin. Aşk bu kadar basit değil.
* Anladım ki O göründüğü gibi değil. Aynaya bak ve vicdanına sor sen göründüğün gibi misin ?
* Evlilik aşkı öldürüyor diyorsan sen neden hala yaşıyorsun ki ? 


Aşk Hakkında Bir Kaç Söz


İnsanlar maşuk aramıyor. Bencil duygularına köle arıyor. Köle buluyor ama aşkı bulamıyor. ( Şemsi Tebrizi )
Vücudu fani etmektir, Adı Aşk. ( Eşrefoğlu Rumi )
Bana seni gerek seni. ( Yunus Emre )
Senin benden başka bir çok sevgilin var ama benim tek sevgilim sensin.( Esen Özyavuz ) 
Kazalar en beklenmedik zamanlarda hemde tüm şiddetiyle buluverir insanı. Tıpkı aşk gibi. ( Andrew Davidson )
Aşk, onun düşüncelerinin seyrini sevmektir. ( Meczup Yazar )

SON SÖZ

Yaklaşık iki ayda tamamlanan bu yazımda nihayet vuslata erdim. Hissettiklerim aşkın dergahına kabul edilen bir virane gibi, elleri zincire vurulmuş yekpare ve hür. Aslında tüm bu satırlar kendim için yazılmıştır. Aşkın kapısını aralamadan önce öğrenmem gereken çok şey var. Bunları sizlerle de paylaşmak istedim. Umarım aşk nedir ? ve ya aşk ne değildir konuları hakkında, kısaca aşk hakkında zihninizde bir şeyler canlandırabilmişimdir. Belki aşk hakkında bir başlık gördünüz ve sizde düşüncelerinizi burada yorumlamak istediniz; sadece son söz kısmını okuyarak. Olsun canınız sağ olsun. Cümlelerime veda etmeden önce sizlere iki soru sormak istiyorum. Size göre aşk nedir ? Peki gerçekten aşık olduğunuzu nasıl anladınız ? Sevgilerimle. Vesselam...


131 yorum:

  1. Kolay gelsin çetrefil bir konu seçmişsiniz yazmak için. Kimine göre kuş kimine göre kalp kuruş aşkın aslı astarını bilen var mı acaba şu dünyada ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşk hakkında yazmak, düşünmek ve olmayanı hissetmek o kadar güç ki söylediğiniz gibi kaç kişi var bu asırda aşkın manasını bilen. Kim bilir belkide vardır.

      Sil
    2. Mrb.oncelikle sizin gibi ben de tesadüflere değil, tevâfuk a inananlardanım.Blog konusunda yeniyim,sizler sayesinde güzel şeyler öğreneceğimi umuyorum. Bu sabah tam da tevâfuk konusunda yazmak istedim ama bir türlü cümlelerimi toplayamadım. Sonra bu yazıyı okumam da tam bir tevâfuk değil mi? Aşk konusuna gelince,ben de kendime göre birşeyler yazdım ama bugüne kadar okuduğum en güzel tarif olmuş ve aşk onun düşüncelerinin seyrini sevmektir,sözünüzü çok beğendim. Kaleminize yüreğinize sağlık

      Sil
    3. Merhaba. Tevâfuklara inanmamak elimizde değil aslında. Her ne kadar inanmıyorum desekte bir gün bir yerde bir lahzada ansızın bizi yakalar bir tevafuk. Sonra sen adına ne dersen de gayrı. Blog konusunda yeniysen aramıza hoş geldin o halde. Bildiğim ne varsa elimden geldiğince yardım etmek isterim sorman kafi. Tevâfuk üzerine yazmak gerçekten çok zor bir iş. Ama niyetlendiysen ne mutlu. Elbet her zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Bu yazıya kim bilir nerelerden ulaştın da geldin. Elbette bir tevâfuk. Aşk hakkında yazdıklarımı beğenmiş olmana çok sevindim. Müteşekkirim. Eminim senin yazında çok güzeldir. Her şey için teşekkür ederim. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
    4. Kavuşamazsan Aşk,kavuşursan meşk olur derler. Aşk bahar aylarında içine dolan enerji gibidir.Hayat enerjisi o enerjiyi severim.İnsana yaşam ve umut aşılıyor

      Sil
    5. O zaman aşk hali de meşk hali de kısaca aşkın her hali de güzel. Yeter ki aşk ile konuşup aşk ile anlayalım, aşkın lisanıyla anlatalım. Yorum için teşekkürler...

      Sil
  2. uzun zaman sonra güzel bir yazı ile geldiniz..
    Harika aşkın şemasını çok beğendim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet 7 Ay aradan sonra yazabildim çok şükür. Beğenmenize sevindim.

      Sil
  3. En güzel kabulleniş, ne güzel anlatmışsın. Bana göre aşk, kalbini karşındakinin merhametine teslim etmektir. Büyük emek, emeğine sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında senin söylediğin aşkın en masumane, en temiz tanımı olsa gerek. Fakat aşk gibi kutsal bir değeri kötü kalplilerin merhametine bırakmamalı insan. İnsanoğlu bu zamanda pekte merhametli değil maalesef. Ama insanlar merhametsiz diye bizlerde bu masum duyguyu köreltmeyeceğiz elbet. Umarım karşımıza merhametli insanlar çıkar. Bu değerli cümlelerin için çok teşekkür ederim. Sevgilerimle. Vesselam...

      Sil
  4. Güzel bir yazı ile hoş geldin :) Yazını okudum ve aklıma ilk gelen şeyi paylaşmak istiyorum; Bir Kızılderili atasözü şöyle diyor: Tanrı insanları delirtmek için aşık edermiş :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş buldum (: Ben aşk hakkındaki bu kızıl derili sözüne katılmadım pek. Ama şu haline katılabilirim:

      Belki de 21. yüzyıl Aşkları Değil, Aşıkları deli ediyor insanı (: Kim bilir...

      Sil
  5. Aşk bu kadar karmaşık mıydı :)
    Sevmek, çok sevmek, hep sevmek..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emin ol aşk tahmin ettiğimizden daha da karmaşık (:
      Meselede o ya işte. Az sevmek değil, sadece sevmek hiç değil mesele her ne olursa olsun koşulsuz sevmek...
      Vakit ayırıp yorumladığın için teşekkürler...

      Sil
  6. Ben aşka pek inanlardan değilim sevginin ilk etaplarda ki doruğa çıkma hali gibi sonra borsa gibi düşüşe geçip bazende zarar bile ettiğin duygu karmaşası gibi bir şet sanırım :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşka hem inanmak hemde inanmamak gerek diye düşünüyorum zannımca. Aşk var ile yok gibi ama hem var hemde yok aynı zamanda. Belkide aşka değil öncelikle sevgiye odaklanmalı insanoğlu. Hemde sadece karşılıksız ve beklentisiz sevmeye.
      Aşkı çok naif bir mizahi bakışla anlattınız(: Yorumunuz için teşekkürler...

      Sil
    2. Aşağı yukarı aynı şeyleri söyledik rica ederim :)

      Sil
  7. yazınızı okuyunca aklıma, hani iki insan birbirine /tek taraflı olarak gerçek anlamda aşık olunca, suratlarındaki "masum kırmızılık" ve gözlerdeki "masum parıltılar" geldi..🙂 samimiyet ve saflık burda önemli bence.. yazınıza okuyunca aşkın tarifini yapmak kolay bir şey değilmiş yani 2 ay sürmüş bu tarifi elde etmek ama çok güzel ve anlamlı tarifler olmuş bence,elinize sağlık..✔😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız. Samimiyet ve saflık belkide aşkın temel kuralı diyebiliriz. Aşkın tarifini yapmaktan ziyade aşkın tarifini yapmaya çalışmak aylarca sürdü aslında. Baktım bu işin bir sonu yok; e malum aşkında belkide 1000'lerce tanımı var bende daha fazla beklemeye ve daha fazla düşünmeye gerek yok diye düşündüm. Lügatımda olduğu kadar, ifade edebildiğim kadar naçizane duygularımı, düşüncelerimi paylaşmak istedim. Anlattıklarımı beğenmenize çok sevindim. Sevgilerimle...

      Sil
  8. Aslında aşkın tanımı kişiden kişiden değişiyor ama özünde insanoğlunun aşka kattığı mânâ değişmiyor.Aşka engel olunabilir mi ya da aşk zamanla biçim değiştirir mi bilmiyorum.Koşullar zaman hepsi ònemli.Sizin şema olayı güzel özetlemiş aslında:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşkın tanımı kişiden kişiye değişse de insanoğlu ortak bir mana buluyor ve aynı paydada buluşabiliyor bir şekilde. Demek ki aşkın güzelliği insanoğlunu çepeçevre kuşatıyor ki ortak bir paydada buluşturabiliyor insanı. Aşka dair bir şema oluşturabilmek için epey uğraştım. Beğenmenize çok sevindim. Teşekkür ederim (:

      Sil
  9. Aşk bir keşiftir. Bu keşifte kimi zaman benliğimizi unutup hayran hayran dolaşırız bazense kayboluyoruz ama her halükarda bizi ne kadar zorlarsa zorlasın vazgeçmeyi düşünmemektir. Sonrası zaten en güzel kısmı sevgi... :) Ben nasıl anladım çok yavaş anladım farkına bile varmadım açıkçası kaybettiğimi hissettiğim an anladım çok şükür ki kaybetmemişim.İki kişinin birbirinin kıymetini bilmesi gerekiyor işte :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşkı öyle güzel özetlemişsin ki...Üzerine ekleyecek bir şey bulamadım (:
      Umarım aşk adına bu keşfe çıkacak cesareti ve kararlılığı bulabilirim kendimde.
      Kıymet bilenlerden ve kıymeti bilinenlerden oluruz inşallah.
      Kıymetini bilmedikten sonra ne aşkın nede sevginin kısaca hiç bir şeyin anlamı yok belkide. Bu değerli yorumun için çok teşekkür ederim (:

      Sil
  10. Gerçekten çok güzel bir yazıydı. Emeğin için teşekkür ederim :)
    Aşkı yaşamamış biri olarak aşkı şöyle yorumlayabilirim kişinin hayatında en önce kendisini geliştirme arzusu gelir mantığıyla der ki aşk benim hayallerime engel, amacımın önünde engel işte tam bu noktada kişinin fikirlerini değiştirip düşüncelerinin tersine dönmesini sağlayan etmendir bana göre aşk.
    Sevgilerimle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Beğenmenize sevindim (:
      Aşkın hayallere ve insanın amacına ulaşmasına engel bir duygu olacağını hiç düşünmemiştim. Belkide haklısındır. Bilemiyorum. Ama insanoğlu aşıkken de bir şeyler başarabilir, hayallerine kavuşabilir bence.
      Gerçi sende cümlelerinin sonunda aşkı insanların düşüncelerinin tersine dönmesini sağlayan etmendir diyerek tanımladığına göre benimle aynı düşüncedesin sanırım (:
      Tekrar teşekkürler. Sevgiler benden (:

      Sil
  11. Ahhhhh aşk.Çok önemli bir konu.Şu aralar ben de buna yakın duygular yaşıyorum itiraf edeyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşkın önemi ona yüklenen manaya göre değişir. Aşk önemli de olabilir, önemsiz de.
      Umarım duygularınız mutluluk ile sonlanır (:

      Sil
  12. "Kabullenişin en güzel ismi tefavuktur". Bu söze bayıldım. Böyle detaylı, emek konmuş yazi için çok teşekkür ederim. Diyecek sözüm yok:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu nazik cümleleriniz için müteşekkirim. Aşk hakkında söylemek istediğim onca şey vardı. Bende cesaretimi topladım ve yazabildiğim bir kaçını yazmak istedim. Aşk çok derin bir duygu. Anlamakta zor anlatmakta. Umarım anlatabilmişimdir.
      Saygılarımla (:

      Sil
  13. Öncelikle detaylı yazınız için teşekkürler, elinize sağlık. Kısır döngü şemasına katılmaktayım lakin aşkın varlığına inanamıyorum bir türlü. Bana göre sevginin birkaç duygu ile harmanlanması ile ortaya çıkıyor. Aşık olduğumu düşünmüyorum da. Belki de yaşım küçüktür bu konu için, bilemiyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende senin gibiyim. Çoğu zaman aşkın varlığına inanamıyorum. Aşk öyle garip bir şey ki aslında ne var ne de yok. Var ile yok arası. Tıp kı iklimler gibi değişken bir şey aşk. Aşk ile yaşın arasında bir bağlantı var mı daha önce hiç düşünmemiştim doğrusu (: Farklı bir bakış açısı. İster 18 ol ister 58 bence aşk kişilik meselesi. Manası ve derinliği ona yüklediğin manaya göre değişiyor. İşin özü karşılıksız sevmekte, sevebilmekte. Bu değerli yorumun için çok teşekkür ederim. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
  14. Aşk nedir?" diye soranlara ''Ben ol da bil'' demiş Mevlana. Aşk her insanda farklı yaşar, farklı yaşatır. Kimse kimsenin yerine geçemeyeceğinden ötürü bir sırdır Aşk. Hatta insan kendinde vuku bulan bu ulvi duyguyu kendisi dahi çözemez. Aşkı detaylıca ele aldığın yazın çok güzel olmuş. Kalemine, yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bütün samimiyetimle söylüyorum ki bu manası çok derin olan yorumununun üzerine lugatımda seçilebilecek ne kelime var ne de söylenebilecek bir cümle. Gönlünüze sağlık. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
  15. Ben aşka inanmıyorum, evlat aşkından başka.Ellerinize sağlık, çok zor bir konu güzel bir yazı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evladınıza olan aşkınızda aşka olan inancınızın bir göstergesi. Neye,kime,nasıl ve neden olduğunun bir önemi yok. Aşk aynı aşktır. Fıtrat aynı fıtrattır. O yüzden siz sahip olduğunuz aşka inanın. Çok teşekkür ederim bu değerli yorumun için (:
      Saygılarımla.Vesselam.

      Sil
  16. İnsan cins olarak kardın ve erkek olarak yaratılmış. Kadın ve erkek birbirini tamamlama ihtiyacı duyma dürtüsünün pik yapma halidir. şartlar oluştuğunda cinsler birbirine aşık olurlar. Durduramazsın. Hayatın ve nesillerin sürmesi için bu gereklidir. Aşık olduuğmda ise meczup gibiydim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Karşı konulamayan,durdurulamayan bu duyguyu doğru yönlendirmek gerekli. Aşkı maddi olgularda aramamalı insan. Aşık olmalı, aşkın manevi duygusuna teslim olmalı. Aşk meczup ettiyse ne mutlu size. Düşüncelerini paylaştığın için müteşekkirim. Saygılarımla...

      Sil
  17. Tek tek merakla okdum. Sanırım yaşanmadan anlaşılmayacak. Sonsuz olsalığı olan bir mesele.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merakla okumanıza çok sevindim. Belki de yaşanmadan önce anlaşılmalı ki ilerde aşık olduğunda insan doğru bir şekilde yaşasın aşkı. Hayat olasılıklardan ibaret değil mi zaten. Aşkın mutlu sonla biten olasılığıda mutsuz sonla biten olasılığıda güzel bence. Başlı başına güzel aşk. Sonu nasıl biterse bitsin. Düşüncelerini paylaştığın için teşekkür ederim. Saygılarımla.

      Sil
    2. Gerçekten deseler ki şu kişi ona göre yaşayalım. O muydu gerçek kişi? bu mu? Ne zaman olacak ? Bilemem ne benim gibi planlı yaşan biri için çok problem. Ama işte el mahkum fani hayatın sistemi.

      Sil
    3. Kişilere bağlı değil aşk. O ve bu ne fark eder. Kişiler değişsede içinde ki o yüce duygu değişmez. Belkide plan yapmayı bıraktığın zaman aşık olacaksın. Zamanını düşünmeden zamana bırak. Senin için güzel bir tevafuk olacak. Hayat fanî, aşk ise bakî kalacak...

      Sil
    4. Tek diyebileceğim,O kişi bu kişi değil mesele, biraz düz mantığım. Tek bir kişi olsun bitsin tamam. Evreleri sıfırlamaya lüzüm yok. Onca planımın arasında hobaa bu da kim?. Hani aşkta ne olmaz demiştiniz? Dendik olmadı. Onu istemiyorum cidden bundandır bu serzeniştim. Herneyse... fani dünya istememle olmuyor. Hayırlsı diyelim 😄

      Sil
    5. Denedik olmadıyı istemiyorsan eğer sen aşkın sırrına ermişsin inan bana (:
      Zaten aşk deneme yanılma mantığıyla bulunacak bir şey değil. Aşk-ı iyi bilmeden, özünü yürekten hissetmeden aşık olamaz insan. Ancak olduğunu zanneder. Aşık olduğunu zannetmişlerin hali ortada. Aşık olayım diye plan yapamassın zaten. Evet hayat fani, istemez isen olur belki. Bir de böyle dene (:

      Sil
  18. Aşk nedir ne değil çok güzel anlatmışsın. Emeğine sağlık.. Ben de hep bazı şeylerin tevafuk olduğuna inanmışımdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmiş olmanıza çok sevindim. Çok teşekkür ederim. Aslında tevafuksuz hiç bir şey olmuyor. Aşkta bu olmayan şeylerden sadece biri...

      Sil
  19. Hiç bu derece düşünmemiştim bu mevzuyu. Paylaşım için teşekkürler 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Söz konusu aşk olduğunda çok fazla düşünmek gerekir özüne inebilmek için. Ben teşekkür ederim.

      Sil
  20. Merhabalar, sayfayı açınca gelen takip isteğine bayıldım, bazen böyle ufak hatırlatmalar iyi oluyor.
    Aşka gelince... Bence aşk tamamen kişinin kendisiyle ilgili, karşı tarafla bir ilgisi yok. Hem karşıdaki bir insan olur bir kedi olur, bir çiçek olur, bir kitap olur ya da bir hayal olur. Ne olduğunun önemi var mı? Yüreğe bir aşk düşmüşse eğer, nasıl, neden niçin , kim soruları da hükmünü yitirmiştir.
    Soru sorabiliyorsan aşk hasıl olmamıştır. Sadece sureti görünmüştür.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. Eğer beğendiyseniz sizede anlatabilirim nasıl yapacağınızı. Çok farklı bir bakış açısıyla bakmışsın aşka. Böylesine derin yorumları seviyorum. Aşkın manasına erdiğin için aşk ile yazmışsın. Söylediklerinde öyle haklısın ki. İnsan her şeye aşk ile yaklaştığında maddi alemden uzaklaşıp manaya ulaşıyor. Aşk, görünmez bi manevi köprü kuruyor. Bu değerli yorumun için çok teşekkür ederim. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
  21. Bu açıdan bırakmamıştım :)
    Bana aşk denilince ilk akla geçmiş olsun gelir :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Söz konusu aşk olunca bakılacak bir çok bakış açısı ama gidilecek tek bir yön var. Her geçmiş olsun içinde güzel bir temennî barındırır. Demekki aşk aklına geldiğinde içinde güzel şeyler hissediyorsun. Sen aşkın kıymetini biliyorsun (:

      Sil
  22. Üzerinde düşünülmüş güzel bir yazı, ben aşkı irdelememe taraftarıyım gerçi:))elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşk hakkında çok uzun zamandır düşünüyordum. Hatta hala da düşünüyorum. Aşkı anlamak, doğru kelimelerle onu tanımlandırmak ve ifade etmek gerçekten zor. Aşkı daha çok irdelemeliyiz bence. Aşkı anlamadan ona sahip olmaktansa aşkı anlayıp ona sahip olamamayı tercih ederim.
      Teşekkür ederim düşüncelerini paylaştığın için (:

      Sil
  23. Ah bu aşk işleri... Aşk hisleri... Hep karmaşık... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın. Aşk dünyadaki en karmakarışık duygulardan birisi. Anlamakta zor. Anlatmakta. En iyisi sadece aşkı yaşamalı insan. Saf ve temiz bir şekilde (:

      Sil
  24. Bir insanı var edip, diğer tüm insanları yoksaymaktır. Genelde karşı konulamaz bir duygu. Ama insan istediğinde de aşamayacağı engel yoktur. Teşekkürler yazı için, güzel olmuş 👍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben senden birazcık farklı düşünüyorum. Aşk bence bir insanda var olup diğer tüm insanları var etmektir. Aşk ile bakmak, aşkı anlamak ve yaşamak bence bunu gerektirir. Düşüncelerini paylaştığın için çok teşekkür ederim. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
    2. Haklı olabilirsiniz fakat bir insana aşkla bakınca diğer insanların varlığı ikinci plana atılıyor. Demek istediğim buydu

      Sil
    3. Aşk çok derin bir mevzu. Herkesin fikrine saygım sonsuz. Teşekkür ederim düşüncelerini paylaştığın için.

      Sil
  25. aşk aşktır..herkes bambaşka yaşar..kimisine hiç denk gelmez...umarım acı ya da tatlı herkes aşk yaşasın en azından bir kez.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşk aslında herkese denk gelir. Her gün görür, karşılaşır ve ona gülümser çoğu zaman. Önemli olan farkındalık. Bütün mesele bu bence. Teşekkür ederim düşüncelerini paylaştığın için.

      Sil
  26. Çok sevmek lazım :) çok beğendim bu yazıyı. Kalemine yüreğine sağlık diyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sadece sevmek lazım. Ne eksik ne de fazla. Beğenmene sevindim. Teşekkür ederim (:

      Sil
  27. Aşk anlatılmaz yaşanması gerek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emin olun ki yaşanmadan da anlatılabiliyor. Neden anlatılmasın ?

      Sil
  28. Tanımını yapmak çok zor hakikaten."gard mı almalı? yelken mi indirmeli?/ mutluluk mu? ızdırap mı? ".Bunu da ben sormuş olayım size ? Galiba beklentiye girildiği anda işler değişiyor. Çünkü beklenti kıyas yapmayı da getiriyor beraberinde. Hele ki davranışlara da sirayet ettiyorsa. Neyse ille de beklentiye girilecekse- mesela sevgide- itidalli olmayı seçelim diyorum. Denge her işte şart olduğu gibi duygularımızda da şart. Hem sevgi ya da aşk bir süre sonra yerini muhabbete bırakır. Muhabbetiniz nasıl siz ona bakın:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz beni ziyadesiyle mutlu etti. Böyle değerli, içten ve samimi yorumlar her zaman yapılmıyor. Ben üzerinde aylarca düşünmeme rağmen hala aşkı tanımlayamıyorum. Aslında bu yazıyı kendim için yazdım. Aşkı öğrenmek ve aşkı bilenlere ( muhtemelen bildiğini sananlara ) fikirlerini sormak içinde yazdım. Öyle zor ki aşkı tanımlamak. Sorduğun sorular o kadar doğru sorular ki. Maalesef cevabı bilemiyorum. Düşündükçe ilminin yetersiz olduğunu hissediyorum. Belkide aşk hepsidir. Önce gard almalı şüpheci olmalı insan. Daha sonra emin olduğunda yelken indirmeli, ona tabî olmalı. Sonrası ise kimi zaman mutluluk, kimi zamansa ızdırap. Sonucu ne olursa olsun aşkın her hali güzel olmalı bence. Henüz muhabbette olduğum birisi yok. Sanırım aşkı anlayamadığım için epey sürede olmayacak. Ama güzel bir konuya değindin. Aşk ve muhabbet. Daha önce hiç düşünmediğim bir ikili. Bu konuda biraz kafa yormam gerekli (:
      Her şey için çok teşekkür ederim. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
    2. Geri dönüş yapmaniz ne guzel oldu:)
      Zaten gel deyince gelen bir sey olmadığını ispat etti kendileri😀 Araştırmakla veya üzerine konuşmakla da öğrenilebileceğini zannetmiyorum. Ha nedir Cibranin deyişiyle ' bu ulu okyanusta sadece bir damla ' kadar belki ogrenmissinizdir, öğrenmişizdir. Çünkü o bahsedilen - gözleri kör eden - olağanüstü duygunun bir " hal durumu" olduğunu dusunuyorum. Size katılıyorum, evet her hali güzel olmalı:) Eğer seçme şansım olursa ben mutluluk ve heyecan olanından istiyorum😊 Muhabbet bir de. Çünkü muhabbet hubb kökünden gelir ve sevmek anlamındadır:) O yüzden isteyen herkese muhabbetle...
      Saygılarımla

      Sil
    3. Yapılan her yoruma yanıt vermek benim için çok önemli bir husus. Hele sizinki gibi değerli bir yorumu nasıl yanıtsız bırakabilirim ki (: Gel deyince gelmiyorsa git deyincede gimez kesin. Ama bizim amacımız git demek değil elbet. Gelene hoş geldin demek, bir daha uğurlamamak üzere... Bana onun bir damlasıda yeter. Razıyım ben sadece o bir damlayı öğrenmeye... Seçme şansımız olmasa gerek. Bu dünyada misafiriz biz. Soframıza konulanı kabullenmek gerek. Ya da kabullenmemek. Emin değilim (: Çok güzel bir anektot paylaşmışsın. Araştırdım arapça kökenliymiş. Bunun içinde ayrıca teşekkür ederim. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
  29. Aşkın girmediği kalp yoktur aslında onun değerini bilmek gerekir.Aşksız yaşanır mı hiç mesela ben kendime aşığım 😄Aşk aslında Yaradanın bize hediyesi..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşk her kalbe giriyormu emin değilim ama aşk her beyne girmiyor bundan eminim. Gerçek aşk hem kalbe hem beyne tesir eder. Aşk ile bakan aşk ile görür. Ama kalpteki aşk gerçek olmadıkça beyinde kötülük yapmak için insanı kötüleştirmeye devam ediyor. Neden bilmiyorum ama yorumun bana bunları düşündürdü 😊 Kendine aşık olmakta güzel. Ben olamadım hiç 😊 ve evet bize bahşedilen en anlamlı hediye.
      Teşekkür ederim bu değerli yorumun için..

      Sil
  30. Hocam aşık olunca ne kazanacaksın? Neler kaybedeceksin?? Şimdi iki kişi bir yere gitsen otursan gelecek hesap belli. Ben hayatım boyunca ne bir kadına hesap ödettim ne elini cebine attırdım. Kendimi yardan atarım bunu yapmam hissettirmem bile.. Bunun özel günü var; kavgası barışması var, hediyesi geldisi gittisi var, var da var. Olay sadece maddiyat değil ki üzüleceksin yıpranacaksın bu mevzu para puldan daha önemli. Hobilerinle ilgilen kardeşim, işinle ilgilen hedeflerini tuttur inan her şey hallolur.. Yani bana sorarsan dinen de caiz değil karı koca hayatı vıcık vıcık işler.. Kadınla evleniyorsun o kadın resmi nikaha sahip değil; onunla bununla yalvar yakar olmuş teri terine karışmış midesiz midesiz işler.. karın da kocan da senden önce onlarca kere evlenmiş. Hal böyle olunca kimse ağlamasın benim evimde barkımda işimde gücümde niye bereket yok diye..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşk'a kazanç gözüyle bakmıyorum, kayıp gözüylede. Hayatta her şey bir şeyler kazandırır. Bir şeyler kaybettirirde. Sonuçlarını bilemeyiz. Param yoksa bir yerede gitmem. Evde yer içerim. Maddi durumum kötüyse hediye de almam. Ayrıca özel günlerin çoğundan da nefret ederim. Bir şey almak için güne ihtiyacım yok. İnsan evlenmeden de üzülüp yıpranıyor. Ayrıca evliyken de gayet insan hobileriyle ve hedefleriyle ilgilenebilir. Evlilik Neden caiz olmasın. Bilakis din bize evlenmeyi emrediyor. Kötüye bakarsak kötü örnek çok. İyiye de bakarsak iyi örnek çok. Mesele biz iyi miyiz, temizmiyiz önemli olan o. Herkes kendi geçmiş günahlarından kendisi sorumlu. Ama herkesin geçmişi de kötü değil. Hayatı helal yollardan yaşayan bir sürü insan var ben eminim. Herkes hak etiğini bulur. Biz hayatı helal yoldan yaşayalım, eminim bizim gibi birisi bizi bulur. Bulmasa bile biz iyi olmakla mükellefiz. Kötüler kötülük yapıyor diye biz de kötülük yapacak değiliz. Düşüncelerini paylaştığın için teşekkürler...

      Sil
  31. Aşk kısa bir kelime ama tesiri çok uzun bir bilmece...Kiminin ömrüne bedel kiminin ahiretine ...
    Her şeyin başlangıcı da aşk bir yerde bitişi de.
    Cevaplardan çok bir sorular muamması kimine göre
    Kimine göre de varlık deryasında varoluşun ilk adımı
    Her ne olursa olsun güzel şey aşk ...
    Yaradanın kuluna en büyük lutfu belliki
    İnsanı insan yapan ya da insanı insanda bulduran şey aşk
    Benken biz olma hali
    Acının bile en güzel hali
    Nasıl yaşanırsa yaşansın her birinde ayrı bir manadır aşk
    Karşılıklı da olsa karşılıksız da olsa.
    İnsanın neye kime duyduğu histen çok nasıl hissettiği, bakabildiğidir aşk...
    Bir duruşu,bir bakışı, bir kişinin yüreğinde nasıl durduğudur aşk...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşk hakkında o kadar derin manalar yüklü cümleler kurmuşsun ki. Ne desem, yazdıklarına nasıl cevap versem bilemedim. İtiraf etmeliyim ki kurduğun bu derin cümlelere yazabilecek bir cevaba sahip değilim sanırım. Yazdıklarından aşka dair çok şey bildiğini hissediyorum. Bu bildiklerini, aşkın sende uyandırdığı bu mana yüklü derin hisleri paylaştığın için çok teşekkür ederim. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
  32. Çok derin mevzulara dalmışsın Meczup😇😊. Aşkı herkes kendine göre tarifliyor. Bana göre ise "Aşk kavuşamamaktır" Kal sağlıcakla 😊🤚

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mevzu öyle derinki. Çıkamıyorum, belkide içinden çıkmak istemiyorum 😊
      Kavuşamamak aşkın en güzel en beklentisiz hali bence. İnsan kavuşmayı arzuladığında aşkın o saf halinden çıkıp başka bir hale bürünüyor. Düşüncelerini paylaştığın için çok teşekkür ederim 😊

      Sil
  33. başarılı bir yazı olmuş, tebrik ederim :)

    YanıtlaSil
  34. Merhabalar.
    Aşk çok karışık bir şeydir. İçinden çıkılmaz. Aşk; bilincin dışına taşma, idraki yitirme ve varlığın asli çizgilerini kaybediş...

    Aşkı başka bir hali ile ele alan güzel bir yazı olmuş, kaleminize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.
    Selam ve muhabbetle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. Öncelikle bu derin yorumun için çok teşekkür ederim. Aşk içinden çıkılmaz olabilir elbet ama ben henüz aşkı idrak edemediğimden ben giremedim, vuslata eremedim. Herkes aşık olabilir ( aşık olduğunu sana bilir ) fakat senin ifade ettiğin gibi bilincin dışına çıkabilir mi ? Hiç sanmıyorum. Tekrar teşekkür ederim. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
  35. Aşık olduktan sonra bu yazıyı tekrar okumalısın kardeşim :)

    YanıtlaSil
  36. Aşk ilk vurulma anı ve onun artçıları, sevmek ise o yazdığınız ‘mutluluk’a eriştikten sonraki durgun deniz. Ne çok emek vermişsiniz, elinize/yüreğinize ( ve Aslı da beyninize tabii) sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sana katılıyorum. Bencede aşk sadece bir an, bir lahzadan ibaret. Fakat dediğin gibi o ilk andan sonra zaman olağan seyrinde akmaya devam ettiğinde aşkın artçıları her zaman olmuyor. Olmadığında da aşk bitiyor. Bu değerli yorumun için çok teşekkür ederim. Müteşekkirim. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
  37. Askin kapısını aralamadan önce öğrenmem gereken çok şey var demişsiniz. Her bakımdan hatalı bir cümle. Gercek ask, sizden müsade isteyecek değil. Veya; öncesinde öğreneceğinizi kastettiginiz şeyden sırılsıklam aşık olduğunuzda ne medet umacaksınız? Hayatin ilmini çözmeye çalışmak gibi sizin çabanız. Oysa aşk; aşık olduğunuz kisi ile birlikte kendi sıfatlarını kazanacak. Sadece siz ve o arasında yeniden şekillenecek,yeniden tanımlanacak. Universite aşkıyla evlenip, bir kez dahi pişmanlık duymamış, 2 yaşında bir oğlan annesi olarak yazıyorum bunları. Cani yürekten sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düşüncelerine katılmıyorum. Ama onları ifade ettiğin için çok teşekkür ederim. Eğer aşkın ne olduğunu bilmiyorsan hissettiğin şeyin aşk mı yoksa geçici bir duygu durumu mu olduğunu nerden bileceksin ? Bir an için duralım ya da durduğumuzu varsayalım ve dönüp bakalım dönmekte olan dünyamıza ve içindekilere. Evlilere, bekarlara ve aşıklara bakalım. Evli olup eşini aldatanlara bakalım. Ya da evli olup aşık olduğu kişiyi ( ya da aşık olduğunu sandığı kişiyi ) öldürenlere, şiddet uygulayanlara bakalım. Bakalım etrafımızdaki el ele diz dize gezipte ayrılan sevgililere. Hepsi aşık değil mi ? Aşık ama nasıl bir aşk ki bu böyle şeyler yaptırıyor. Aşkı bilmeden, onun özüne inmeden sadece dilde sevip aşık olanlar yüzünden bu böyle. Hayatın ilmini çözmek zor değil. Hayat sabır, dua ve şükür arasında yaşanan her şey. Her kes için öyle değil elbet. Aşk ta öyle. Bilmeden yaşamak ancak aşkı yaşadığını sanmaktan ibaret. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
    2. Rica ederim. Askin ne olduğunu bilmiyorsan hissettiğin şeyin ask olduğunu nerden bileceksin. Amerikalı Psikolog John Broadus Watson etik kuralları hiçe sayarak, 8 aylık bebek Albert üzerinde tarihin en utanç verici deneyini yapıyor. “Korku, insanda sonradan edinilen bir refleks mi yoksa doğuştan gelen bir dürtü mü?" sorusunun cevabını ararken, ufacık bir bebeğin hayatını karartıyor. Muhakkak bilgin vardır diye düşünüyorum bu deney hakkında. Minik bebeğe sırasıyla beyaz bir fare, tavşan, yanan kağıt parçaları, peluş bebekler, maske gibi ilk kez karşılaşabileceği nesneler ve durumlar gösterilir. Amaç, Albert’ın bunlara koşulsuz karşı tepkisi olup olmadığını incelemektir. Sonuç olarak Albert, henüz bir korkuya sahip olmayan minik Albert, gördüğü her şeye gülümser. Sonrasında ise felaket başlıyor, malum. Bu bir koşullanma deneyi. Ozetinde; aslında insanın korku duygusunun edinilen tecrübelerden ibaret oldugu yatiyor. Yani aslında biz doğuştan korkususuz. Cocuklarin bazı durumlarda doğruyu söylemenin kendisine verdigi zarari keşfedip, yalanı öğrenmesi de buna bir başka örnek. Aslında tabiatımizda korkusuz ve dürüstüz yani. Senin kastettiğin somut birseyi deneyimleyip ogrenmek, ölmeden ölümün nasil olacağını bilebilir misin? Elbet kalp duracak, solunum bitecek, hucreler ölecek devamı tıbbi literatürde ne varsa... Peki hisler? Bilemeyeceğiz. Aşk da böyle, birileri şiir yazacak, sen okuyacaksın. Hernekadar beğensen de o şiiri, ya şair olacaksın, ya da şiir sana yazılmış olacak. Başka türlü aski öğrenmek mümkün olmayacak. Iste boyle birseyler:) vesselam... diger örneklerini cevabimin disinda bırakıyorum ki konu dışına çıkmayalım diye. Eklemek isterim onların ki aşk değil sapkınlık. Aşk öyle basit bir kelime değil. Bircogumuz bazı bazı aşık olduğumuzu sandik belki, ama gercek ask kendini sıyırıp diğerlerine güldürecek seni. Insallah, Allah önüne çıkarsın, bir gün... o zaman mutlaka bir mail ulaş bana, yad edelim, bir daha üstünden gecelim bu konuşmanın, cok memnun olurum... sevgiler

      Sil
    3. Söylediğin deneyi biliyorum. Hatta aldous huxley'in cesur yeni dunya kitabında da bunun gibi benzer bir kaç deney anlatılıyor. Aşka gelince; Aşkı öğrenmek mümkün ve ya değil. Lakin uğrunda çabalamak bile yeter. Eğer olurda aşık olursam elbette mail atarım. Düşüncelerimin değişip değişmediğini yazarım burayada :)
      Bu güzel sohbetiniz için çok teşekkür ederim. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
  38. Yukarıdaki yorumlardan bazılarının ifadelerine de katılıyorum, yazdığınız inceleme çok iyi ve tartışmayı yazmanın kolay bir şey olmadığına eminim, ancak onu en iyi şekilde tanımlıyorsunuz. İyi iş.
    Endonezya'dan selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumun için çok teşekkür ederim. Ve aleyküm selam. Hoş geldin. Saygılarımla...

      Sil
  39. kişinin aradığı ötekinde gizli değildir, aşkın en büyük yanılgısı budur. Bu söz aklıma geldi nedense:)
    doğru tespitler, teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aklına gelenleri bizimle paylaştığın için ben teşekkür ederim (:
      Saygılarımla...

      Sil
  40. Merhaba, yeni bir yazı yazma zamanı gelmiş bence :) Bekliyoruz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. Çok haklısın. Bende çok istiyorum ama bakalım. İnşallah var aklımda bir şeyler. Yakında yazmaya çalışacağım. Hatırlanmak güzel. Çok teşekkür ederim (:

      Sil
  41. Üzerine yazmayı bırakın düşünmesi zor bi konu, şahane olmuş emeğinize sağlık..

    YanıtlaSil
  42. Bence bunun tek cevabı var hesap kitap yapamadığında, bir sonraki adımı düşünemediğinde, gurur yapamadığında aşık olduğunu anlıyorsun. Önce o yazsın diyemiyorsun, kavga etmekten çekiniyorsun, küs kalamıyorsun, ayrılma fikrine bile tahammülün olmuyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar haklısın ki. Bir sonraki adımı düşünmek. Hayat bizi buna zorladı hep. Hep bir sonraki adım için hazırlandık. Bu yüzden de anı yaşamadık, mutlu olamadık. Aşk ta bir sonraki adımı düşünmekte-düşünmemekte zor. İnsan hep kafasında acabalarla yaşıyor: Acaba ' o ' doğru insan mı ? Ya da acaba ben onun için doğru insan mıyım ? Ya da doğru insan kim ki ? Söz konusu aşk olunca doğru insan ve ya doğru aşk diye bir tabir olmalı mı ? Aşkta aşık olmakta aşkı anlayıp aşkı anlatmakta zor. Belkide sadece aşkı yaşamalıydı insan. Hiç düşünmeden, acabalar, ya dalar ve yahular demeden yaşamalıydı. Yorumun için teşekkürler. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
  43. Selam:)..
    Öncelikle yeni bir yazı vakti gelmiş görünüyor..
    Sonralıkla
    Aşk tuhaf bir insanlık halleri..Bunu yazdıktan itibaren en az 5 dk düşündüm..Ve bu konuda en son fikir yazabilecek yegane kişilerden biri olduğuma karar verdim..
    Görüşmek üzere..
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ve aleyküm selam. Haklısın. Yeni yazının vakti geldi. Az bir zaman kaldı. Yakında paylaşacağım. Yok en son kişi benim (: Ama sen sondan bir önceki kişi olabilirsin. Çünki ben aylarca düşündüm aşk hakkında. Hatta yıl bile denebilir. Hala dipsiz bir kuyu misali çırpınıyorum aşkı anlamak uğruna. Ama zor. Anlamakta, anlatmakta. Yorumun için çok teşekkür ederim. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
  44. Aşk konusunda yüzyıllardır kaleme alınan yazılar arasında yerini almış ama bence farklı ve güzel bir yaklaşımla anlatılmış harika bir yazı. Bunun için öncelikle ellerinize sağlık:-)

    Sıfırıncı evre benim en çok ilgimi çeken nokta oldu ve ben o evreye dönüş yapanın asıl kısır döngüye girdiğini ve o döngünün genelde aynı şekilde devam ettiğine inanıyorum. Dördüncü evre, sonuç "mutluluk" olsun aşka, sevgiye inanlar için:-))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar naif cümleler kurmuşsun ki. Açıkçası ne desem ne söylesem bilemedim. Aşk hakkında yazmış olduğum yazımı beğenmiş olmana çok sevindim.

      Yaşadığımız hayatta tıpkı sıfırıncı evre gibi bir kısır döngüden ibaret değil mi ? Dördüncü evrede sonuç mutlulukta olsa, düş kırıklıkları da olsa bence fark etmez. Önemli olan, ölümsüz olan aşkın ta kendisi. Aşk sonuçlardan, şahıslardan ve olaylardan münezzehtir. Sonucuna bakmaksızın yaşayabiliyorsak ne mutlu bize (:
      Her şey için kocaman teşekkür ederim. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
  45. Hımmmmmmmmmm. Galiba, fizik, kimya, tıp bir tür rahatsızlık -hastalık- olduğu konusunda hemfikirler. Ben de katılıyorum ancak bu rahatsızlığa bir kez tutuluyor insan, ikincisi olmuyor. Oldu diyenler varsa da öncekinde akılları başındaymış demektir. Zaten aşık oldun mu iflah etmezsin daha, gidiş o gidiş yani. İkincisine fırsat bulamazsın. :) Sağlıcakla kal, dikkat et kendine. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer şanslıysan aşka bir kez tutuluyor insan. Peki ya gerçek aşka hiç tutulamayanlar ? Ya da en acısı tutulduğunu sananlar değil mi ? Gerçek aşkı bulanlara, ona tutulanlara ne mutlu. Teşekkür ederim. Sizde dikkat edin kendinize (:

      Sil
  46. Bir insan yüzüne bile bakamadığı bir kişiyi Allah yolunda sever ve yıllarca onu görmekten mahrum kalırsa peki ? Bazen insan tek bir kaç saat gördüğü o kişiye tüm hayatını feda ediyor ne garip değil mi ? Ama olsun Allahı kalbinde hissettiği bir kalbi sevmek insana ne kadar acı verebilir ki ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. Yazdığın yoruma bir cevap yazabilmek için gerçekten epey düşündüm. Zor sualler sormuşsun. Yüzüne bile bakamadığın bir kişi demişsin. Yanlış anlamıyorsam bu kişi bakmak istediğin ama kader bu ya sana nasip olmayan yani senin tabirinle istediğin halde yüzüne bakamayacağın kişi öyle değil mi ? Eğer öyleyse, vardır onda da bir hayır. Lakin ne sen ne de ben bilebiliriz. Böyle olması gerekmiş ve tavafukende böyle olmuş. Eğer hakiki aşka sahipsen onu görmekten mahrum kalman hiç bir şeyi değiştirmez. Değiştirmemeli. Gönül ehli kavuşmak için sevmez, sevdiği için kavuşur. Kavuşmak bir sonuç. Aşk sonuçlardan münezzehtir. Bir kaç saat gördüğün birine hayatını feda etmek. Zor zoru. Çokça düşünmek, tefekkür etmek gerek. Bence garip değil. Hayat bir andan ibaret. Tüm hayatını feda ediyor dediğinde aslında çok büyük bir şey gibi düşünülebilir fakat hayat sadece bir lahza. Fazlası değil. Allahı kalbinde hisseden birini sevmek acı olmasa gerek. Bence acı olan başka bir şey. Onu sevmek degil. O acı olan şeyin ne olduğunu da sen bulacaksın. Bulduğunda anlayacaksın. Vakit ayırıp yorum yazdığın için müteşekkirim. Umarım her şey istediğin gibi olur. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
  47. Önceki bloğumda bu gönderinize yorum yapmıştım hatırlıyorum ama yazdığım yorumu hatırlamıyorum. O bloğu sildim ondan burada da görünmüyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. Blogunu silsen bile burada yorum silinmiyor. Muhtemelen yorum yazmamışsındır diye düşünüyorum.

      Sil
  48. Yazının başlığını okuduğumda yazacaklarım kafamda şekillenmişti, belliydi. Sonra ne mi oldu? Hepsi uçtu gitti. Yazıyı okuyunca bilemedim. Çok güzel yazmışsın, çok derin anlamlar var cümlelerinde. Emeğine sağlık:)) Çok farklı bir bakış açısıyla bakmışsın ve düşüncelerini o kadar güzel aktarmışsın ki çok sevdim yazıyı. ''Aşk'' nedir gerçekten? Bu sorunun cevabının göreceli olduğunu düşünüyorum herkes açısından. Açıkçası ben tarif edemiyorum, yani kelimeler birbirine karışıyor. Ne desem yanlış olacak gibi hissediyorum. Önceleri hep, ''çikolatalı pasta yemeye'' benzetirdim aşkı:)) Hep tatlı ve mutlu, huzur dolu:) Şimdi yorumu okuyunca; ''böyle bir benzetme mi olur?'' dediğini duyar gibiyim:) Ben hep farklı düşünceler içinde olduğum için herkesten farklı bakıyorum çoğu olaya, duruma. Aşkın tanımına dair yapılan çok cümle var ama bence hiçbiri aşkın tanımı değil. Bence yapılamaz da. Sadece herkes kendi yaşadıkları ve hissettikleri için farklı varsayımlarda bulunabilir. Aşkı gerçekten yaşayanlar şanslı kişiler bence. Ben aşkın o deli dolu, çılgın halini çok seviyorum. Hesap kitap yapmadan, aklına estiği gibi. Zaten birisine karşı hissettiklerinde hesap kitap varsa onun adı aşk değil, sevgi de değil. Benim hep takıldığım nokta şu: Birini tanıyoruz ve belli bir süre geçiyor. Sonrasında tanıdığımız o insanın davranışlarını beğenmiyoruz ve değiştirmeye çalışıyoruz. Aslında o insan baştan beri hep aynı, neden zaman içinde değiştirmeye çalışmak? Çok saçma değil mi? Tabii ki rahatsız olduğun şeyleri söyleyebilirsin, bu söylediklerin belli bir üslupla olmalı. Biz aşkı sadece sahip olmak ve emir vermekle karıştırıyoruz. Bu benim en sinir olduğum şey. Aşkı zorlaştıran hiçbir şey yok aslında. Zaman içinde değişen davranışlarımız ve hissettiklerimiz. Yazında belirttiğin sahip olma evresi var ya, işte orada başlıyor bazı şeyler. Belli bir zaman geçtikten sonra ilk zamanki değer verme ve ilgi kayboluyor. Peki neden? Saçma sapan gerekçeler ileri sürüyoruz. İş, vakit bulamama, istediğimiz olmayınca ''sen çok değiştin'' demeler... Bunların hepsi bahane. Her zaman savunduğum bir şey var iki taraf için de; isteyen insan mutlaka sevdiği ve bir şeyler hissettiği insana vakit ayırır, ilgilenir, onunla bir şeyler yapmaktan keyif alır. Zaman içinde hislerin bittiyse bunu açıkça söylemek yerine kaçıyoruz ve işte o zaman yukarıda yazdığım bahaneler devreye giriyor. Aşk başka bir şey, büyülü bir şey, heyecanını kaybetmemek demek, değer bilmek demek bence. Yani aşkı hayatımızda her zaman isteyen biziz ama aşkı bulunca, o aşktan deli gibi kaçıp zorlaştıran da biziz. Bu da tamamen sevgisiz yetişmekten ve aileden geçiyor. ''Bu konuyu da buraya bağlama'' ama diyebilirsin:) Tabii ki bu benim düşüncem, dediğim gibi göreceli bir kavram. Ben çoğu şeyin aileden geçtiğine ve insanların karakterine yansıdığını düşünüyorum ve ileriki hayatımızda şekilleniyor. Karşına çıkan insanı mutlu etmek, anlayışlı davranmak, sevgiyi göstermek sana kalıyor. Çoğu insan sevgisini gösteremediği için aşk kayboluyor... Bu konu uzar gider:) Ben yine çok çok çok yazdım. Yazını çok beğendiğim için düşüncelerimi biraz uzunca yazdım:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dürüstçe söylemeliyim ki bloguma bu zamana kadar yapılmış en uzun yorumu yazmışsın. Ve aynı zamanda en içten olanı da (: Açıkçası nasıl cevaplayacağımı bilemedim. Haklısın söylediklerinde. Aşk hakkında ne desek yanlış olacak belkide. Ama yinede bir şey söylemeli insan. Tamda böyle bir benzetme mi olur diyordum ki sen de aynı şeyi söyleyeceğimi düşünüp aynısını yazmışsın. Gülümsettin beni (: Farklı düşünmek güzel bir şey. Hepimiz aynı şeyi düşünsek hiç bir anlamı olmazdı. Söz konusu aşk olunca farklı şeyler duymaya ihtiyacımız var bence. Her yorum bana aşk hakkında bir şey öğretti. Zaten aşk nedir diye bir yazı yazmama karar vermeme neden olan şey onun hakkında yazarken, düşünürken ve yapılan yorumları okurken bir şeyler öğreneceğimi ummaktan öte değildi. Sadece öğrenmek adına çıktım bu sonu gelmeyecek olan yolculuğa. Ve her geçen gün senin gibi birileri böylesine içten yorumlar yaptığında bir şeyler öğreniyorum. " Aslında o insan baştan beri hep aynı, neden zaman içinde değiştirmeye çalışmak? " demişsin ya hani. Bu sorun benimde aklımda hep var olan ve uzun süredir düşündüğüm başka bir soruyu hatırlattı bana: " Aşk onu olduğu gibi kabullenmek mi ? Yoksa onun için değişmeyi kabullenmek mi ? " doğru cevabı bilmiyorum...
      Ve sana tamamen katılıyorum. Aksine konuyu çok doğru bir yere bağladın bence. Bende senin gibi düşünenlerdenim. Haklısın konu uzayıp gidiyor. Aşk o kadar derin bir mevzu ki ne kadar yazsak boş, ne kadar konuşsak boş. İçini doldurmak büyük bir mesele. Yazımı beğenip böyle uzun, içten ve samimi bir yorum yazdığın için gerçekten müteşekkirim. Yorumun bana çok şey kattı ve çok değerliydi. Çok teşekkür ederim. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
    2. İnsan zaman geçtikçe öğreniyor, yaşadıkça öğreniyor. Evet aşkın tanımı yapılamaz ama dediğin gibi yine de bir şey söylemeli insan. Bence bu yazının devamını da yazmalısın. Uçsuz bucaksız bir konu, benim tanımlamalarım farklı olsa da:)) Aşk onu olduğu gibi kabullenmek bence. Zaman içinde değişen şeyler de oluyor, bu konuda katı olmamak gerekiyor. İster istemez hayatına biri girdiği zaman, onu tanıdıkça değişiyorsun(bu dediğim iki taraf için de geçerli) Benim söz ettiğim değiştirmeye çalışmak; zorla olan. Yani böyle olmalısın, bunu böyle yapmak zorundasın, böyle giyinmek zorundasın, şu arkadaşınla görüşme... Bunların olmaması gerek. Emir verir gibi konuşmamak gerek, iki taraf da sevgisini göstermeli. Elbette yazarken her şey kolay, uygulamaya gelince yani yaşarken böyle olmuyor. Olaylar veya durumlar davranışlarımızı şekillendiriyor. Yine de her şey bizim elimizde. İlk başta gösterdiğin ilgiyi neden sonra göstermiyorsun? Neden verdiğin değer başka bir şekil alıyor? İşte aşk o zaman aşk olmuyor ve zorlaştırıyoruz. Nedenler, çözümler ve bazen içinden çıkamadığın döngüler... Aşkın o gizemi ve karmaşası insanı büyülüyor demek ki...:)))

      Sil
    3. Yapılan yorumlardan aşk hakkında çok şey öğrendim. Zaten aşk hakkında yazma amaçlarımdan biriside buydu. Bu yorumların bana kattıklarını da harmanlayıp aşk hakkında bir yazı yazmak isterdim elbet. Ama biraz daha zamanı var. Dolmadan taşmıyor, dolmak için emek gerekiyor. Ve belkide hiç dolmayacak...
      Bende tam emin olamamakla birlikte senin gibi düşünüyorum aslında. Aşk onu olduğu gibi kabullenmek. Ama bu kabulleniş şartsız, koşulsuz, amasız ve yada sız olmalı. Böyle olursa daha anlamlı. İleriki zamanlarda davranışlar senin söylediğin gibi değişiyorsa bence o kişi aşkı hiç anlamamıştır. Eğer aşkı anlasaydı böyle olmazdı bence. Aşkın manası insanı büyülüyor fakat aşkı tam manasıyla anlayamayanlar farklı yönlere sapıyor; yaşadığı şeyin adını aşk sanıyor...Vesselam...

      Sil
    4. Bence düşüncelerin çok güzel. Eğer bir gün yazarsan seve seve okurum, güzel yazıyorsun:)) Konu çok derin, herkes farklı anlamlar yükler yaşadıklarından dolayı. Aşkı yaşamamış biri olarak bu kadar konuşmam yanlış belki de, sadece hissettiklerimi ve kafamda dolaşanları söyledim, söylemek istedim. Değer verip cevapladığın için teşekkür ederim:))

      Sil
    5. Bir gün yazarsam haber veririm (: Aşk hakkında konuşmak için yaşamış olmak bile yeterli değil. Düşüncelerini paylaşman çok güzel bence. Yorumlar benim için her zaman değerli. Asıl ben teşekkür ederim (: Vesselam...

      Sil
  49. Yüreğine sağlık, özellikle tevafuk bahsiyle yaklaşman çok hoş olmuş. Aşkı konuşuyoruz konuşuyoruz da bunu bilmeyenler konuşur üstadım, bilenler susanlardır sen onlarda ara :) Ben de bilmediğimden son sözdeki sorularına cevap vereyim
    1- Aşk ikiyi tek'e düşürmektir.
    2- Gerçekten aşık olduğunu ''sen'' kalmayınca anlarsın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Aşk ve tevafuk ayrılmaz bir bütünün parçaları. Her daim öyle düşündüm. Tam manasıyla tevafuk kelimesinin manasını kavrayamadan aşkı anlamak mümkün değil bence...
      Öyle güzel söyledin ki. Haklısın aşkı bilmeyenler konuşur. Bende aşkı bilemeyenlerdenim. Belki de hiç bilemeyeceğim. Zira aşkı bilene de hiç rastlamadım henüz. Peki aşkı bilenler susuyorsa aşk ehlini nasıl konuşturacağız ? Çok zor gerçekten de. Verdiğin iki cevapta takdire şayan. Sen aşkı bilmediğine emin misin ? Henüz bilmiyorsan da öğrenmeye çok yaklaştığına eminim. O halde senin deyiminle Allah bizlere de ikiyi teke düşürmeyi ve benliğimizde olan seni yok edebilmeyi nasip etsin. Tekrar bu güzel yorumun için teşekkür ederim. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
    2. Eyvallah, okurlarına değer veriyorsun belli, her kelimeyi atlamadan cevaplamışsın :) Aşk ehlinin konuşmaya ihtiyacı yoktur, onlar hâl diliyle anlatırlar tüm maksatlarını, o yüzden dedim konuşanlar bilmezler aşkı :)

      Sil
    3. Yapılan her bir yorum benim için çok değerli. Olumlu-olumsuz her yoruma cevap vermek okuyucularıma değer verdiğimi göstermemin en etkili yolu bence. O zaman Allah bize de nasip etsin hal dilinden anlamayı ve hal diliyle konuşmayı. Tekrar teşekkür ederim (: Vesselam...

      Sil
  50. En guzel noktayı şemşi tebrızı koymuş sanki okadar doğru ki. Bende kendımce zor ve anlaşılmaz oldugumu dusunuyorum her ınsanla uyuşmuyorum zor sevıyorum ayrılıncada yenı ısındıgım bırısını bulana kadar eskiye takılıp kalıyorum bu çok yıpratıcı oluyor belkide aşk bu acı çekmek ama kesınlıkle ben sevgiden yanayım gelip gecıcı bır hevesdense sevgi saygı en değerlisi. Tabı yaş 30 olunca daha daha seçici oluyor ınsan belkı bunun verdiği boşvermişlik var ama ne olursa olsun ilk hıssıyat her zaman önemlidir başta sevemediysen birdaha ısınamıyorsun o kişiye, ilk izlenimler önemli unutma...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her insan kendi içinde zor ve her insan ayrı bir muamma bence. Aşkta o muammayı çözmekle başlıyor sanırım. Aşk acı çekmek değil bence. Aşk ve acı kelimesini yan yana düşünemiyorum. Bizi acı çektiriyorsa o aşk değildir. Başka bir şeydir. İnsanoğlu için hisler çok önemli. Kalben bir şeyler hissedemiyorsak, onun hakkındaki ilk izlenimimiz hoş değilse kalbimizin sesini dinlemeliyiz. Kalp başka bir gözle görür, ruhta onu hisseder. Ben buna inananlardanım. Düşüncelerini paylaştığın için çok teşekkür ederim. Vesselam.

      Sil
  51. Bu yazınızı okumuştum hatta 2. kez yorum yapıyorum sanırım. Gerçekten hoş aradakalımlık ve tadımlık bir yazı. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmiş olmana ve ikinci kez okumuş olmana çok sevindim (: Çok teşekkür ederim.
      Konu aşk olunca arada kalmamak elde değil sanırım (:

      Sil
  52. Bana göre aşk emek vermektir, çabalamak, koşulsuz sevmek ben böyle yaptım ama kaybettim malesef ya ben bir yerlerde yanlış yaptım ya da O belki karşımdaki aşık olmanın ne demek olduğunu bilmiyordu bazen aşkın nasıl birşey olduğunu bilemiyoruz bilmediğimiz için de ya hatalar yapıyoruz önce aşk kavramını iyice kavramamız gerektiğini düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim aşktan beklentilerimizle karşımızdakinin aşktan beklentileri farklı olduğunda maalesef ortak bir noktada buluşamıyor insan. Zaten aşkta iki iken tek olabilmekle başlıyor. Anlatıklarına bakılırsa aşk konusunda yanlış yaptığını düşünmüyorum. Belli ki yanlış bir insana denk gelmişsin. Vardır bunda da bir hayır. Ümidini kaybetme. Katılıyorum sana. Aşkın manasını tam olarak kavramadıkça insan aşkı yaşamamalı. Zaten aşkı anlamadan da aşkı yaşayamıyor, sadece yaşadığı şeyi aşk zannediyor. Yorumun için çok teşekkür ederim. Vesselam...

      Sil
  53. Merhabalar öncelikle bu güzel yazı ve emeğiniz için teşekkür ederim. Aşkla yeni tanıştım fakat benimkisi imkansız bir aşk...Aşk bence sizin kontrol edemediğiniz bir duygu sizi gelip bulan ya da kalbinize birden konan bir kuş gibi... uzun bir zaman reddetmeye çalıştım fakat o his yine oradaydı . Şu an kabule geçtim, aşk öyle büyük bir sevgi ki , tüm kalbinizi kaplıyor, etrafınızı ışıkla kaplıyor, ve siz bu sevgiyi herkese yansıtıyorsunuz. Yanınızda olmasa bile ‘varolması size r hediye oluyor.’

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. Aşkla tanışmış olmana gerçekten çok sevindim. Ne mutlu sana ki aşkın kapısına varmış ve o kapıyı aralamışsın. İmkansızı imkanlı kılmak için elimizden geleni yapmalıyız. Hele ki konu aşk ise bence imkansız diye bir şey yoktur. Sen aşığına kavuşmak için elinden geleni yap ve gerisini " O " na bırak. " Kün Fe Yekün " Ol der ve Olur. Sen elinden geleni yap. Eminim Aşkı yaratan seni aşığına kavuşturacaktır. Tabi bu aşk senin için hayırlıysa inşallah kavuşursun. Ama bu aşk senin için hayır mı şer mi onu ancak Allah bilir. Aşkı öyle güzel anlatmışsın ki. Yüreğinde ki o yüce duygu dile gelmiş konuşuyor adeta. Yüreğine konan o kuşa iyi bak. Eminim onu düşünmek bile mutlu edecektir seni. Bence reddetmeye çalışma sakın. Önce aşkı kabullen, sonra o da seni kabullenecektir... Etrafını aydınlatan o ışığın hiç sönmemesini dilerim. Her şey gönlünce olsun. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
  54. Öncelikle, yazınızı okudum ve kaleminize kuvvet diliyorum.
    Aşk'a bakış açım farklı. Bana göre, insan, çoğu kavrama olduğu gibi Aşk'a da olmayan bir şeyler yüklüyor.
    Cinsler arasındaki çekimden başka bir şey olarak düşünmüyorum ki, bu da cinsellik kaynaklı doğal olarak. Her insana aynı çekim hissedilmiyor. O çekim, aslında bize ''hiçbir anlamı yokken'' gibi gözükse de, benim düşüncemde, bilinç altımızda olan bazı kriterlerin çekimi oluyor. Herkese aynı duyguları besleyememek buradan kaynaklı.
    Aşk'ı cinselliğe indirgediğimde, o zaman ''Aşk var mı.?'' sorusu doğuyor ki, dediğim gibi toplum içinde kodlanmış anlamda Aşk olduğuna inanmıyorum. Evet, bir çekim var ve bu çekim bilinç altımızdaki bazı verilere göre oluyor ama toplum içinde anlaşıldığı anlamda ''kutsi'' bir şey değil. (En azından bana göre) Ki, bunun delili de, Aşk üzerine anlatılan efsanelerdir kanımca. Kavuşamamış olanlar Aşk olarak anılırken, kavuşup da süregiden bir öyküye rastlamayız.
    Sözü fazla uzatmadan, şuraya Nietzsche'nin bir anekdotunu bırakayım..
    *
    Hepimiz bazen birileriyle o kadar yakınlaşırız ki hiçbir şey engellenemiyormuş gibi görünür. Bizi ayıran küçük bir köprü vardır, o kadar. Ama sen, tam bu köprüye adım atacakken sana şu soruyu sorsam:
    ''Bu köprüyü geçip bana gelir misin.?''
    İşte o anda artık bunu istemeyiverirsin, sorumu tekrarlasam öylece suskun kalırsın. O andan itibaren aramıza dağlar ve azgın nehirler girer; bizi ayıran ve birbirimize yabancılaştıran duvarlar bitiverir önümüzde ve bir araya gelmek istesek de artık yapamayız. Ama, o küçücük köprüyü düşündüğünde, sözcüklere sığmayacak kadar büyüyüverir gözünde. Yutkunur ve şaşar kalırsın.
    *
    Nietzsche

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. Vakit ayırıp yorumladığın için ve güzel dileklerin için çok teşekkür ederim. Bakış açılarında ki farklılıklar bizim zenginliğimiz. Aşk bence soyut bir kavram. Cinsellik ise somut. Soyut olan bir duygu somut olan bir kavramla açıklanamaz zannımca. En nihayetinde cinsellik dediğimiz duygu zamanla azalan bir şey. Bir dönemde cinsel olarak arzuladığımız birisini aradan zaman geçtikte arzulamayabiliriz. Yıllarca beraber bir çatı altında yaşayan, aşk ile bağlı insanlar belli bir zaman sonra cinsel arzularını kaybederler. Ama yüreklerinde ki aşk onları cinsellik olmadan da bir arada tutar. Zaten sadece cinsellik üzerine kurulu birliktelikler uzun zaman devam etmez. Öykü konusunda da haklısın. Ama sonu mutlu sonla bite hikayeler genelde çok hatırlanmaz öyle değil mi ? (:
      Anekdot için ve farklı düşünceni paylaştığın için müteşekkirim. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil
  55. Yazı başlığını görünce bi bakayim derken tüm yazıyı keyifle okumuşum. Cümleler, yazım tarzınız okutuyor tebrikler. Aşk konusuna gelince her ne kadar bu konuda bizim karamsar düşünür Arthur schopenhauer gibi düşünsem de bu iyimser bakış açısını da sevdim. Birinin düşüncelerinin seyrini sevmek umutlu bir cümle gercekten . Hayatı nasıl algılarsak aslında öyle yaşarız. Bu sabah bu yazıyla tesadüfen karşılaşmam da ya da böyle bir tevafuk olması bu yüzdendir belki de. Bir şeyler degismelidir. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fazlasıyla karamsar olduğum şu zaman diliminde bu değerli yorumun beni mutlu etmeye fazlasıyla yetti. Müteşekkirim. Bende çoğu zaman umutsuz olsam da yinede her şeye rağmen olumlu düşünmekte fayda var. İyimser düşünelim, sonuçlar güzel olsun. Güzel bir tevafuk buralara sürüklemiş seni. Umarım aradığını bulur, bulduğunla mutlu olmayı da başarırsın. Aramakta bir erdemdir her ne kadar bulmak ümidimiz olmasa da. Ve arayışlarda güzeldir, güzelliği anlayabilene. Her şey için teşekkürler. Saygılarımla. Vesselam...

      Sil

Önemli Notlar

1-)Hiçbir hesabınız yoksa bile rumuz belirterek anonim olarak yorum yapabilirsiniz.
2-)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek için "beni bilgilendir" kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.
3-)Yorumlarınız benim için çok değerlidir.Lütfen olumlu-olumsuz düşüncelerinizi paylaşmaktan çekinmeyin.

Hayat paylaşınca güzel :)

Copyright © 2011-2021 I © Sitede yer alan tüm içerikler Meczup Yazar'a aittir. Hiçbir şekilde KULLANILAMAZ. MECZUP YAZAR